Çocukluğa Dair Yaklaşımlar

Çocukluğa dair yaklaşımların birbiri ile iç içe geçen üç aşamadan geçtiği söylenebilir. Yetişkin dünyasının bir parçası onların uzantısı olarak kabul edilen çocuklar, zaman içinde özel olarak korunan ve eğitim alan bir sosyal gruba evrildi. 18. yüzyılda çocukların ağır çalışma koşulları altına girmesi ile birlikte koruma eğilimli bir yaklaşımın ortaya çıktığı görüldü. 20. yüzyılda ise çocukların değeri daha ziyade toplumun ve devletin geleceği olarak kavramsallaştırmaları ile belirlendi.  Çocuk refahı dönemi olarak da adlandırılan bu dönemin ardından çocuğun toplumsal ve siyasal ideallerden bağımsız, kendi başına değerli ve bir birey olarak da algılanmaya başladı. Çocukların gelecekte değil şu andaki koşullar içinde de haklara sahip olduğu fikri yaygınlaşmaya başladı. Çocukların iyi olma hali yaklaşımı da bu anlayışla bağlantılı olarak gelişti.Çocuk ve çocukluğa dair yaklaşımlardaki değişikliğin yanı sıra araştırmalarda çocuğun konumunda da değişimler yaşandı. 90’lı yıllara kadar uzun yıllar boyunca çocuklarla ilgili tarafsız ve güvenilir bilginin yetişkinlerden alınacağı varsayımıyla araştırmalarda çocuklar ve çocukluk konuları, yetişkinlerin bakış açısından ele alınıyordu. 

Çocukları ve gençleri pasif alıcılar olarak gören bu bakış açısına 90’lı yıllarda eleştiriler gelirken araştırmacılar çocukların hayatlarını incelemek için yeni yollar keşfetmeye başladı. Bu dönemde yaşanan bu paradigma değişiminin iki önemli gelişmeyle yakından ilgisi vardır. Bunlardan ilki çocuk hakları hareketinde yaşanan gelişmelerdir. 1989’da Çocuk Hakları Sözleşmesi ortaya çıktı, çocuk hakları ve özellikle katılım bir hak olarak tanımlandı. Çocukluğun yüzyılı olarak ifade edilebilecek 20. yüzyılda değişen yaşam koşulları içinde çocukların içinde bulundukları durumun çeşitli göstergelerle belirlenmesi ve durumlarının izlenmesi alanındaki çalışmalarda artış yaşandı (Uyan-Semerci vd.,2012). Bir diğer gelişme ise çocukluk sosyolojisinde çocukluğun tek başına araştırılması gereken bir durum olarak görülmeye başlanmasıydı. Yaşanan değişim ile birlikte çocukların kendi görüşlerini, deneyimlerini çocukların gözünden anlamaya çalışan araştırmalarda artış oldu. Çocuklar ve gençler araştırmanın nesnesi olmaktan çıkmaya başladı; doğrudan özneleri haline geldi ve çocukların bakış açıları araştırmanın önemli bir noktası oldu (Ben-Arieh ve Kosher, 2019). Çocuğun iyi olma hali yaklaşımı, çocuk ve çocukluk algısının gelişimine önemli katkılar yaptı. Bu yaklaşımla birlikte çocukların içinde bulunduğu ve dışarıdan tespit edilen nesnel koşullar değil, çocukların öznel deneyimlerine ilişkin kriterler de dikkate alınmaya başlandı (Uyan-Semerci vd., 2012)

Çocuğun Refahı → Çocuğun İyi Olma Hali (welfare to well being)

Çocuğun iyi olma hali, çocuğun yaşam kalitesini ve memnuniyetini ön plana alan ve belirlenmeye çalışılan göstergeler çerçevesinde yapabilirliklerini artırmayı hedefleyen bir yaklaşımdır (Uyan-Semerci vd., 2012).

Yaşamlarına etki eden toplumsal koşullar, kaynaklar, ilişkisel ağlar içinde kendi iyi olma hallerinin öznesi olan sosyal aktörler olarak çocuklardan bahsedilir. Çocuğun iyi olma hali, çocuk haklarının hayata geçmesine katkı sağlayan bir perspektif sunar. Bu perspektifle, çocuğun durumunu anlamak için sadece yetişkinlerin bakış açısına değil çocukların da seslerine yer verir. Ben-Arieh (2010), tarafından formüle edilen çocuğun refahından çocuğun iyi olma haline doğru yaklaşım, yeni ufuklar açtı. Ben Arieh (2010) “çocuk göstergeleri hareketi” diyebileceğimiz bu sürecin son 25 yıl içerisinde 6 temel değişiklik yaşadığını ifade eder, çocuğun iyi olma halinin refahtan farkını vurgular. 

  • Daha önceleri oluşturulan göstergeler çocuğun hayatını idame ettirme durumuna odaklanırken, yeni göstergeler çocuğun iyi olma haline odaklanır. Refah bakış açısı daha ziyade idameye odaklanırken çocuğun iyi olma hali  “olmasını” değil “iyi  durumda olmasını” sağlamaya çalışır. 
  • Geçmişteki göstergeler çocuğun yaşamındaki olumsuz çıktıları dikkate alırken, yeni dönemde oluşturulan göstergeler olumlu çıktıları göz önüne almaya başladı. Örneğin sadece aşının olmaması, temiz suya erişilememesi gibi olumsuz çıktılara değil olumlu durumlara da vurgu yapılmaktadır. Eğitime bakılırken çocuğun öğretmeniyle ya da akranlarıyla kurduğu ilişki, olumlu bir gösterge olarak karşımıza çıkabilir. 
  • Geçmişteki göstergeler çocukların ileriye dönük başarılarını ve iyi olma hallerini dikkate alırken, son yıllarda oluşturulan göstergeler çocukların hali hazırdaki iyi olma hallerini dikkate alır. Bu, çocuğun sadece ileride iyi bir yetişkin olması, başarılı bir insan olması üzerine kurgulanmış bir anlayıştan çok çocuğun bugün ve yarın iyi olmasının aynı derecede önemli olduğu anlamına gelir.
  • Çocuk refahında odaklanılan maddi durum, sağlık, eğitim gibi geleneksel alanların yanı sıra ilişki, katılım gibi yeni alanlar çocuğun iyi olma hali yaklaşımında yer alır. Bu alanların birbiriyle ilişkiselliği ve bütüncül bir yaklaşım önem kazanır. Çok daha net gözlemlerle veri edineceğimiz okulun fiziki koşulların gibi konuların  yanı sıra çocuğun ne hissettiğini, okulda mutlu olup olmadığını anlama, değerlendirme çabası vardır. Bu nedenle çocuğun sesini ve  deneyimini daha fazla duymaya odaklanan yeni göstergeler eklenir. 
  • Çocuğun refahı anlayışı yetişkin merkezli iken bugünkü göstergeler daha çok çocuk merkezlidir. Çocuğun gözünden, çocuğun deneyimini anlamaya çalışır. 
  • Çocuğun iyi olma hali yaklaşımıyla, birleşik endeksler oluşturulmaya çalışılarak durumu daha bütüncül şekilde resmetmeye çalışır ve  politika yapıcılara çocuğu daha fazla odağa alan politikalar yapabilmeleri için bir çerçeve sunar (Ben-Arieh, 2010).

KAYNAKLAR:

Ben-Arieh, A. 2010. “From child welfare to children well-being: The child indicator perspective”. From child welfare to child well-being: An international perspective on knowledge in the service of policy making. Editörler: Ben Arieh, A., Phipps, S., Kamerman, S. B. New York: Springer.

Ben‐Arieh, A., Kosher, H. 2019. “Child Study Movement”, The Encyclopedia of Child and Adolescent Development, 1-15.

Uyan-Semerci, P., Müderrisoğlu, S., Karatay, A., Akkan, B.E., Kılıç, Z., Oy, B. ve Uran, S. 2012. Eşitsiz Bir Toplumda Çocukluk: Çocuğun ‘İyi Olma Hali’ni Anlamak İstanbul Örneği. İstanbul: İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları.

Dünyada Çocuğun İyi Olma Hali

Scroll to Top